Kurtulmuş, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi (AİHL) Meclis Simülasyonu programında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin güzide eğitim kurumlarından birisi olan okulun öğrencileriyle birlikte bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Meclis Simülasyonu programının büyük değer taşıdığını, bu programda başarılı tartışmaların gerçekleşeceğini belirten Kurtulmuş, programda emeği geçenlere teşekkür etti. Bugün insanlığın en büyük eksikliğinin, bilgi eksikliği değil bu kadar çok bilginin var olmasına rağmen insanın kendini bilmekten yoksun bırakması olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Üç temel noktada yani kendimizi bilmek, milletimizi, kültürümüzü, medeniyetimizi bilmek, günümüzü ve geleceğimizi bilmek, sizi geleceğe hazırlayacak en önemli unsurlardan birisidir.” diye konuştu.
Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi Meclis Simülasyonu kapsamında ortaya konulacak müzakerelerin değerli olduğunu dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Simülasyonunu yaptığınız TBMM, sadece yasaların görüşüldüğü, sadece Türkiye’nin meselelerinin tartışıldığı bir platform olmanın çok ötesinde bir anlam taşımaktadır. Dünyada kurucu meclisler vardır ama devlet kuran meclis çok nadirdir. TBMM, bir cuma günü dualarla açılmış ve çalışmalarına başlamıştır ama aynı zamanda cumhuriyeti kurmanın, devleti kurmaktan öte bir özelliği vardır. TBMM, en zor şartlarda Türkiye’nin milli kurtuluş mücadelesini veren bir karargahtır. Meclisi oluşturanlar, o dönemin şartlarında Anadolu’nun hemen her ilinden gelen, her türlü mesleğe sahip insanların oluşturduğu ilk meclis, aynı zamanda Türkiye’nin milli kurtuluş mücadelesinin karargahı olarak kullanılmıştır.”
TBMM’nin “gazi meclis” olduğunu, ülkeye yapılan saldırılara göğsünü siper ettiğini, milletini topyekun temsil eden üyelerden oluşan, “devleti kuran meclis” olduğunu anlatan Kurtulmuş, bunlardan daha önemlisi Meclisin kurtuluş mücadelesinin merkezi olma özelliğini taşıdığını vurguladı.
Kurtulmuş, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Birinci Mecliste bulunan bütün geçmişi hayırla yad ettiklerini söyledi.
“TBMM, FETÖ’NÜN DARBE GİRİŞİMİ SIRASINDA İKİNCİ KEZ GAZİLİK ÜNVANI ALMIŞTIR”
TBMM’nin, kuruluşundan bugüne kadar her zaman en zor meselelerle karşılaştığını, bunları da büyük bir vukufiyetle millet adına çözme becerisini ortaya koyabildiğini söyleyen Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Meclis, gazi meclistir ama gazilik şerefini sadece Birinci Mecliste ülkenin kurtuluşu sırasında ortaya koymamıştır. Aynı şekilde 15 Temmuz gecesinde de kökü dışarıda olan, Türkiye’yi işgal ve imha etme planının bir aparatı olarak kullanılan hain darbeci FETÖ’cülerin o darbe teşebbüsü sırasında da TBMM, açık tutularak bombalar altında millet adına varlığını korumuş, ikinci kez gazilik ünvanını almıştır. Dünyada gazilik rütbesine ikinci kez ulaşan başka bir meclis yok. Onun için TBMM’nin değerini iyi bilmek, bundan sonraki süreçlerde de Türkiye demokrasisinin merkezi, milli iradenin tecelligahı olan TBMM’yi bütün yerli ve yabancı vesayet odaklarına karşı en üst noktada tutmak vazifemizdir.”
Türkiye’de yıllar içerisinde hep karanlık bir odağın, sivil demokrasiyi, milli iradeyi bir şekilde baskı altına almak için sürekli olarak hep TBMM’yi itibarsızlaştırmak, milletvekillerini itibarsızlaştırmak ve Meclisin mehabetine gölge düşürmek için ara sıra kenardan çıkarak her türlü zehrini ortaya döktüğünü belirten Kurtulmuş, “Milletvekillerini itibarsızlaştırmak için milletvekillerinin çalışmadığından tutun da milletvekillerine sağlanan ayrıcalıklardan, milletvekillerinin yedikleri ya da yedirdikleri çorbalara kadar her türlü meseleyi suistimal ederek esas amaçları olan milli iradeyi baskı altında tutmak ve sivil demokrasiyi bir şekilde etkisiz ve itibarsız hale getirmek işlerini sürdürürler. Onun için özellikle sivil siyaseti gölgelemek ve itibarsızlaştırmak isteyen bu zehir kovası taşıyıcılarına karşı her birinizi uyanık olmaya davet ediyorum.” dedi.
“TÜRKİYE’NİN SİVİL DEMOKRASİSİNİ İTİBARSIZLAŞTIRMAYA KİMSENİN HAKKI YOKTUR”
Türkiye’de şartlar ne olursa olsun en zor şartlarda bile demokrasiyi milli iradenin savunduğunun altını çizen Kurtulmuş, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“15 Temmuz gecesini çok iyi hatırlıyorum. O gece sabaha kadar ne zor dakikalar, saatler geçirdiğimizi biliyorum. Bunlardan birisi de TBMM bünyesinde olmuştur. Dönemin Meclis Başkanı İsmail Kahraman Bey, derhal Meclisi toplayarak bütün siyasi partileri davet etmiş, yukarıdan bombaları taşıyan uçaklar geçerken Meclis, oturumuna devam etmiştir. Bu şekilde demokrasiye tüm partileriyle birlikte sahip çıkan Türkiye’nin sivil demokrasisini itibarsızlaştırmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu sivil demokrasinin taşıyıcı unsurları olan milletvekillerini itibarsızlaştırmaya kimsenin hakkı yoktur. Onun için milli iradeye sahip çıkmak, aynı şekilde Meclisin mehabetine sahip çıkmak, Meclisin saygınlığına sahip çıkmakla kaimdir.”
TBMM’nin demokrasinin beşiği, çok sesliliğin ve farklılığın karargahı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, sağlam ve güçlü demokrasiye sahip olmanın Türkiye’nin en büyük avantajlarından olduğunu söyledi.
Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Geniş coğrafyalarımızda Fas’tan Endonezya’ya kadar, İslam coğrafyasında bir taraftan kendi milli medeni değerlerine sahip çıkan, diğer taraftan da demokrasi tecrübesine sahip çıkan, bu ikisini birleştirmiş, bütünleştirmiş ve başarılı olmuş en önemli örnek Türkiye’dir. Onun için demokrasimizi gözümüzün nuru gibi koruyacağız ve demokrasimizin standartlarını geliştirerek önümüzdeki dönemde daha güçlü bir Türkiye’yi hep beraber inşa edeceğiz. Dünyadaki ve bölgedeki gelişmeler, Türkiye’nin güçlü olmasını sadece bir siyasi seçenek değil varlığımız için bir zorunluluk haline getirmiştir. Bu coğrafyada her bakımdan ayakları yere sağlam basan bir Türkiye olmak zorundayız.”
“ORTA DOĞU VE İSLAM DÜNYASININ PARÇALANMA PROJESİNE KARŞI ÇIKACAĞIZ”
Türkiye’nin eğitimden hukuk sistemine, sağlık sisteminden uluslararası ilişkilere, siyasi partilerin yapısından demokrasiye kadar her alanda güçlü olmak mecburiyetinde olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Bir tarafı sakat olan, bir tarafı sendeleyen Türkiye ayakta duramaz. İki ayağının da güçlü olması, maddi ve manevi anlamda büyük Türkiye hedeflerini gerçekleştirecek atılımları ortaya koymak mecburiyetimiz vardır. Bu coğrafyayı bölmek isteyen yani bir asır evvel İngiliz siyasetiyle ortaya çıkan ‘Böl, parçala, yönet’ anlayışının bugün bir adım ötesine geçilmiş bir ‘Böl, parçala, inisiyatifsiz hale getir ve yönet’ halinde uygulanan, Orta Doğu ve İslam dünyasının parçalanma projesine elimizden geldiği kadar bütün gücümüzle karşı çıkacağız. Bizim derdimiz birlik ve beraberliktir. Bölgemizde birliği ve beraberliği ortaya koymak, onun için önce millet olarak içimizde birlik ve beraberlik sağlamaktır. Bunun yolu sağlam bir demokrasinin inşa edilmesinden ve sağlam bir toplumsal yapının geliştirilmesinden geçiyor.”
Türkiye demokrasisinin geleceği bakımından rehber olmasını ümit ettiği dört ana konudan ilkinin adalet olduğunu, adaletin bulunmadığı bir yönetim şeklinin ayakta kalmasının mümkün olmadığını vurgulayan Kurtulmuş, “Bana sorsanız, ‘Bir maddelik bir anayasa yapılacak.’ deseniz şunu yazardım: ‘Devlet, adaleti sağlamakla yükümlüdür.’ Bu maddeyi yazdıktan sonra aslında bütün diğer maddeler, bu maddenin altına girebilecek konulardır.” diye konuştu.
Kurtulmuş, sağlam bir demokrasi için ikinci ana konunun mutabakat olduğunu belirterek,”Bu iki temel ilkeyle hareket edeceğiz. İşlerimizi istişareyle yapacağız. İstişareyle aldığımız kararı da sonuna kadar tatbik ederek sonuçların iyi olması için Allah’a tevekkül edeceğiz. Üçüncü temel meselemiz ise demokrasinin sağlam işleyebilmesi için siyasettir. Adalet dedim, mutabakat dedim, üçüncüsü siyasettir. Siyaset, kurumlarıyla, kurallarıyla karar alma becerilerinde yetenekli bir yapının ortaya konulabilmesidir. Farklı kesimlerin örgütlenebilme becerisidir. Milletin hayrına sonuç alabilme sanatıdır. Bunun için siyaseti de gerçekten kurumsal kapasitelerimizi artırarak, siyasetin zeminlerini ve imkanlarını çoğaltarak daha da ileriye götürmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.
“DEVLET, BÜTÜN KURUM VE KURULUŞLARIYLA MİLLETİN EMRİNDEDİR”
Türkiye demokrasisinin artırılabilmesi ve güçlendirilebilmesi için argümanları sayan Kurtulmuş, “Türkiye’de yeni, çağdaş, katılımcı, demokratik, kapsayıcı, güçler ayrımı prensibini esas alan ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde hazırlanmış, toplumsal mutabakatı sağlanmış yeni bir anayasa, bir. Mecliste demokratik işleyişi sağlayacak kuvvetli bir iç tüzük, iki. Yeni bir Siyasi Partiler Yasası’yla farklı seslerin de toplumda temsil edilmesini temin edecek, demokratik yarışı artıracak Siyasi Partiler Yasası ve aynı şekilde dördüncü olarak da Seçim Yasası. Bütün bunlar, siyaset mekanizmasının güçlenmesi için elimizdeki argümanlardır.” değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, adalet, mutabakat ve siyasetin yanında, güçlü bir demokrasi için gereken dördüncü konunun ise tüm bunları ileriye götürecek “temel unsur” olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Dünyanın en iyi sistemini kursanız, dünyanın en iyi okullarını ortaya koysanız da sağlam ve sağlıklı bir gençlik yapısına sahip değilseniz o yapıyı ileriye taşıyacak insanlar eksik olacaktır. Onun için bizim en temel meselelerimizden birisi güçlü bir gençliği, sizin gibi irade sahibi, ilke sahibi, ufuk sahibi, inanç sahibi, medeniyet değerlerine bağlı, güçlü bir gençliği yetiştirmektir. Bunun için de devlet, bütün kurum ve kuruluşlarıyla milletin emrindedir. Sağlam bir gençliğin yetişmesi, gençliğimizin ülkemizi ileri noktalara taşıması, geldiğimiz yerden çok daha güçlü bir Türkiye’yi taşıması, herhalde hepimizin temel arzusudur. İnanıyorum, sizlere de güveniyoruz ki bu çerçevede, bu ilkeler, bu prensipler çerçevesinde çok daha güçlü bir Türkiye’yi sizler kuracaksınız.”
“DEVLET FELSEFEMİZDE KENDİNE MÜSLÜMANLIK YOKTUR”
Gençlere seslenen ve Türkiye’nin geçmişteki gibi bugün de mazlumun yanında olduğunu ve tarihin tekerrür ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, şunları dile getirdi:
“Bizim devlet felsefemizde, bizim medeniyet anlayışımızda kendine Müslümanlık yoktur. Biz, Türk milleti olarak sadece kendi dertlerimizle ilgilenen bir millet değiliz, asırlardır bu böyledir. Böyle olduğu için de dünyanın her yerinde nerede sıkıntı varsa, nerede problem varsa onların çözülmesi ve dünyanın her yerine adaletin götürülmesi için gayret etmiş olan bir ecdadın çocuklarıyız. İnanın ki tarih yeniden tekerrür ediyor. Bu aziz millete, yeryüzünde mazlum milletlerin öncüsü ve sözcüsü olma şerefine erişmiş bu aziz millete, Müslüman ümmetinin ileri karakolu olan bu aziz millete yeniden aynı görevler verilmiştir.”
Kurtulmuş, dünyanın geniş coğrafyalarında yaşanan haksızlıkları durduracak, yeryüzünde adaleti, hakkaniyeti, insafı ve vicdanı yeniden hakim kılacak görüşün, gençlerin arasından çıkacağını ve Filistin halkının beklentilerine çözüm bulacak olanların da yine gençler olacağını dile getirdi.
Dünyanın dört bir tarafındaki mazlumların yerlerde sürünen hak ve onurlarını ayağa kaldıracak olanların gençler olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Dünyanın dört bir tarafında yoksulluk, fukaralık içerisinde yaşanıyor olsa da hayattan koparılmış yüz milyonlarca insanın sorununa, derdine deva olacak sizlersiniz. Bu bilinçle çalışarak önce tabii ki ülkemizin ayağa kalkması, ülkemizin çok daha güçlü bir şekilde hareket etmesi ama nihayetinde yeryüzünde barışçıl ve adaleti sağlayacak fikirleri ve eylemlerin ortaya konulması için sizlere büyük büyük sorumluluklar düşüyor.” diye konuştu.
Programa İstanbul Valisi Davut Gül, öğretmenler ve çevre liselerden öğrenciler de katıldı.
Kartal AİHL Okul Müdürü Özkan Öztürk’ün hediye takdiminde bulunduğu Kurtulmuş, öğrencilerle hatıra fotoğrafı çekildi.
More Stories
Gaziantep’te 34 Yıl Hapis Cezalı Şüpheli Yakalandı
Bıçakla 2 polise saldıran şahsın ifadesi ortaya çıktı: ‘O an karar verdim’
Ödüllü keman sanatçısı Laçin Akyol son yolculuğuna uğurlandı: Kısa ama başarılarla dolu bir ömür sürdü